Seçiminiz Yolunuzdur
Bir alıntı* ile başlayayım:
"Çoğumuz bedenimizi ve zihnimizi sağlıklı tutmak için ne yapmamız gerektiği hakkında epey şey biliriz. Bazılarımız bugünü yaşamayı sever gelecek hakkında ve vücudumuzun nasıl yaşlanacağı konusunda pek endişelenmez. Kimimiz de geleceği düşünmek için zaman ayırır ve ileride daha sağlıklı olmak amacıyla mevcut yaşam tarzını değiştirmeye isteklidir."
Özeti bu...
Herkes seçimini yapmakta özgürdür. Herkes, herkesin seçimine saygı duymak zorundadır. Kabul.
Tabii ki herkes seçtiği yolu savunmak için kendi tercihini destekleyen örnekler bulur. "Rakı içenler öldü de, su içen ölmedi mi?"den başlayabilirler. Sağlıklı yaşam için çok satan kitapların yazarları nasıl erken yaşta ölmüşler, onların belgesellerini sosyal medyada paylaşabilirler. Bize de sessizce saygı göstermek düşer. Herkesin doğrusu kendisinin...
Bizim doğrularımız da bize göre doğru... Ve şöyle:
Aslında hepimiz öleceğiz. Sağlıklı yaşamaya çalışmanın amacı ölmemek değil. Hareketli, neşeli ve mutlu yaşamak. Ağrılarla, kısıtlılıklarla değil, enerji dolu, yaşama sevinci ile dolu yaşamak. Hele bir de öyle ya da böyle bir şekilde genç ölmezsek, ömür yelpazemizin sonunda bir düşkünlük dönemi yaşayacağız. İşte bu dönemi elden ayaktan düşmüş, soluk alıp vermesi, hareket etmesi, hatta beyin faaliyetleri kısıtlı olarak uzun uzun yaşamak da var. Böyle bir hastalıklı yaşlılık-belki bunama dönemini yaşamın sonunda daracık bir süreye sıkıştırabilmek de var. Çok kısıtlı bir süre yaşamak da...