Herkese mi Destek Gerekli?

Sağlığınızı Siz Yönetin

Herkese mi Destek Gerekli?

Burada destek derken demek istediğimiz ilaç değil, "takviye" veya "supplement" adlarıyla da bilinen destek tedavileridir. Bunlar ilaç gibi paketlenmiş olabilir veya çay, baharat şeklinde kullanılan bitkisel ek gıdalar olabilir.

Sağlıklı ve dengeli beslenen bir kişi neden ek olarak destek vitamin veya mineraller almak zorunda olsun ki?

Önce "sağlıklı ve dengeli" gibi ne dediği belli olmayan bir tanımlama konuyu baştan anlaşılır ve ölçülebilir olmaktan çıkarıyor.

Örneğin benim için sağlıklı ve dengeli beslenme nedir? Bir başkasının genetik alt yapısı ve çevresel koşullarla şekillenmiş bedeninin sağlıklı ve dengeli beslenmesi nedir? Cevap yok. O halde herkes için geçerli bir sağlıklı ve dengeli beslenme tanımını kullanmıyoruz.

İnsanların genetik yapıları çok büyük ölçüde birbirine benzese de, binlerce yüzün içinden kendi yakınlarımızı hemen ayırt edebiliyoruz. İki insanın yüzü tek yumurta ikizleri hariç kolayca gözlenebilen farklılıklar ile tanınabiliyor. Benzer şekilde genetik yapıları ve sayısız kimyasal reaksiyonda rol alan enzimler, proteinler vb. insanların yüzleri kadar farklılıklar taşıyor.

Bu yüzden bazı insanlar besin maddelerindeki etken maddeleri kolayca alıp kullanabilirlerken, bazı insanlar bu tip enzim eksiklikleri nedeniyle aynı maddelerden yeteri kadar yararlanamıyorlar. Bu yüzden en tipik örnek olarak bir çok ırkta yaygın olarak rastlanan MTHFR genindeki farklılıklar besin maddelerindeki folik asiti kullanılabilir şekline çevirmede güçlük yaşıyorlar.  O zaman bu insanlar diğerleriyle aynı miktarda maydanoz yeseler bile folik asit yetersizliği yaşayabiliyorlar. O halde bu kişiler folik asitin bir sonraki basamağa çevrilmiş hazır hali olan metil folat şeklini destek alırlarsa bu eksiklerini telafi etmiş olabileceklerdir. Bu testleri yaptırıp gerçekten şart mıdır diye araştırmak en iyisi tabii ki. Ama ezberden kullanılsa ne olur? Herhalde zehirlenme etkisi yapmaz... 

Öte yandan, insan türünün eskiden beri beslendiği besin değeri çok yüksek yiyeceklere ulaşması çok zor. Bu konuyu "Besin Değerleri" başlığı altında anlatmaya çalıştım. Oradan ayrıntılarına ulaşabilirsiniz. Burada vurgulamam gereken şey, bugün yediklerimiz vitamin ve mineraller açısından fakir gıdalar. Onların topraktan alamadıkları için bize veremediklerini bir şekilde telafi etmemiz gerekiyor. Üstelik olgunlaşma aşamasına kadar bekletip tarlada veya bahçede zarar etme riski nedeniyle hemen daima ham halde hasat edilen meyve ve sebzeler mevcut vitamin ve mineralleri de zaten fakir olan topraktan alamadan satışa sunuluyorlar.

Hele işlenmiş gıda dediklerimiz... Süt görünümünde beyaz sıvılar, yoğurt görünümünde ve kıvamında ama gerçekte yoğurt olmayan yoğurtlar(!), derin dondurucularda 5 yıl korunabilen, dolayısıyla ticari değerini kaybetmeyen hazır hamburger köfteleri... Mısır şurubu, aşırı tuz, aşırı baharat, aşırı yağ, MSG (Çin tuzu) ile bağımlılık yapıcı harika lezzetli restoran yemekleri... Endüstriyel üretim ile yılın her ayında sofralarımızda yer alan sera domatesleri, marullar, muzlar... Hangisi gerçekten bedenimizin düzenine gerekli hassas vitamin ve mineralleri tam ve yeterli olarak taşıyordur ki? Albenili, renkli, çarpıcı reklamlar bu eksiklikleri giderebiliyor mudur sizce? Hatta, biraz mizah yollu bir başka anlatımı daha vardır, bu işlenmiş gıdaların... Hangi besinler zararlıdır listesinde, "reklamı yapılan besin maddeleri" diye bir ana başlık vardır...

Yaşam tarzımızın değişmesi ile doğadan alabileceğimiz en önemli besin maddelerinden birisi de D-vitamini. Ana kaynak güneş. Atalarımız gün boyu güneş altında geçirdikleri zamanın bir kısmını gölgeye kaçarak azaltabilirlerdi. Tarlada çalışırken, bir yerden bir yere giderken, çamaşır yıkarken, çamaşır asarken... hep güneş altında idiler. D-vitamini depoları yazları dolar, kışları idare ederdi. Aslında D-vitamininin adı vitamin. Kendisi çok önemli bir öncü hormon. Hemen her hücrenin kullanmak zorunda olduğu yaşamsal bir madde. Gelelim günümüz modern yaşamındaki güneş ışığının yerine. Düşünün lütfen. Biraz fazla güneş ihtimali varsa kullandığını koruyucu güneş kremlerini. Peki bir çok kronik hastalık ile D-vitamini eksikliği arasındaki güçlü ilişki ortada dururken. Hele çağımızın vebası COVID 19 hastalığının ağırlığı, hatta öldürücülüğü ile kişinin D-vitamini düzeyleri arasındaki ters orantı bir çok bilimsel makale ile gösterilmiş haldeyken... D-vitamini doğal yollardan alabilmeyi ümit etmek mantıklı mı?

Herkese mi destek gerekli sorusunu yeniden sorup cevaplamaya çalışalım.

Sonuçta, yüzyıllar öncesinin koşullarında yaşama imkanı bulmuş bir gezgin iseniz... Yedikleriniz 21 yüzyıl endüstriyel gıda işletme teknikleriyle üretilmiyorsa... Yağmurun yağdığını, güneşin açtığını, havanın karardığını farkına vararak yaşıyorsanız... Siz çok özel bir yaşam kurmuşsunuz kendinize... Sizin ve sizin gibi yaşayabilenlerin destek tedavileri veya destek ürünleri kullanmaları gerekmez.

Bu mutlu azınlığın dışında kalan herkese gerekli.

Bir basamak sonraki soru: Kime, hangi destekler? İşte o uzun hikaye... f-TIP'ın en önemli uğraşı alanlarından birisi zaten bu konu...

Randevu İsteğinizi İletmek İçin
Formu Doldurup Gönderiniz

İsteğiniz incelenip size geri dönüş yapılacaktır.