HPA Aksı

Sağlığınızı Siz Yönetin

HPA Aksı Bütün biyolojik organizmalar, tabii ki insan organizması da, canlılığını ve neslini sürdürmeye çalışırken, tehlikelerden de kendisini koruma mekanizmaları geliştirmiştir. Karnını doyurup “istirahate çekildiği hali” ile canını kurtarmak için kaçmaya veya “savaşmaya mecbur kaldığı hal”, aynı vücut ayarı ile yapılamaz. Bu nedenle bu iki durum arasında, yani “beslen-dinlen” ve “kaç veya savaş” halleri arasındaki ayarını ihtiyaca göre değiştirir. Bu durumlara biyolojide ve tıpta “parasempatik” ve “sempatik” aktivite isimleri verilir.

Öte yandan, insanların kişilik yapıları ve psikolojileri birbirlerinden çok farklıdır. Hangi durumların dinlenme olduğu konusunda çok farklılık görülmese de, hangi durumların “kaçmak veya kavga etmek” için alarmda olması konusunda, çok geniş bir yelpaze vardır. Bazıları sadece fiziki kavga aşamasında, ancak alarm hali hissedip, sempatik aktiviteye geçerken, bazıları bir küçük sözlü ima hissettiklerinde bile, elleri ayakları titreyip aynı savaş moduna geçebilirler.

Sosyal yaşam içinde günlük olarak maruz kaldığımız, gerek dış ortamdan gerek kendi düşüncelerimiz ve duygularımızdan sürekli olarak gelen uyaranlara, gereğinden fazla “sempatik aktivite” ile karşılık veriyor olabiliriz. Vücut ayarlarımız sürekli bir yanlış alarm etkisinde olacağı için, dinlenme, rahatlama ayarına geçmeyecek, sindirim, üreme vb. fonksiyonlar düzgün çalışabilmek için fırsat bulamayacaktır.

***


İnsan bedeni bu ayar değişikliklerini 2 farklı mekanizma ile yapar:
1. Kısa dönem stres cevabı: (sinir sistemi aracılığıyla)
2. Uzun dönem stres cevabı: (böbreküstü bezlerinden salgılanan kortizol grubu hormonlar aracılığıyla)

Kısa dönem cevabı dakikalar veya saatler içerisinde sakinleşirken, uzun dönem cevabı saatler, günler sürebilir. Bu süreler dolmadan, tehlike alarmı tekrar algılanırsa, mevcut stres cevabı bitmeden yenileri başlayacağı için “stres sürekli hale” gelebilir. “Kronik stres” diye adlandırılan durum böylece ortaya çıkar. Bu durum ise, vücudun kendisini dinlendirecek, güçlendirecek, tazeleyecek mekanizmalarının aktif hale gelmesine fırsat vermeyecektir. En sonunda da, dinlenemeyen vücut, yorgunluktan tükenme aşamasına gelecektir.

Maalesef günümüz yaşam tarzı, gerçek fiziksel tehditler açısından oldukça emniyetli sayılabilse de, duygusal ve ruhsal açıdan bitmek bilmez tehditlerle dolu olarak algılanmaktadır. Bu algıyı onarıp, ruhlarımızı, zihinlerimizi, bedenlerimizi sakinleştirmek, sağlığımızı düzeltmek ve geliştirmek açısından vazgeçilmez bir ön şarttır.

Ama nasıl? Güzel soru… Herkes için hazır bir kalıp maalesef yoktur. Genel olarak, adaptojen destekler başlangıç olarak oldukça yararlı olmalarına rağmen, kalıcı çözüm hayata bakışı ve stres algısını yönetmekten geçmektedir. Günlük dildeki söylenişiyle, çoğu kez “kafayı değiştirmek” gerekli olmaktadır.

Randevu İsteğinizi İletmek İçin
Formu Doldurup Gönderiniz

İsteğiniz incelenip size geri dönüş yapılacaktır.